Uzmanlara nazaran, Trump’ın siyasi üslubu “dijitalleşmenin irtibatı dönüştürmesinden” kaynaklanıyor

Uzmanlar, ikili görüşmelerde protokol hudutlarını zorlayan ve telaffuzlarıyla gündeme oturan ABD Başkanı Donald Trump’ın siyasi üslubunun sebebini “dijital bağlantı araçlarına gelişen bağımlılığın düşünme ve bağlantı biçimlerini dönüştürmesine” bağlıyor.

Trump’ın kutuplaştırıcı tabirleri, hitabeti ve birden fazla vakit tartışmalara yol açan üslubu dünya basınında geniş yankı uyandırıyor.

Başkanlığı devralmasından itibaren uyguladığı siyasetlerle milletlerarası istikrarları sarsan bir önderin, diplomatik nezaket kurallarından ve alışılagelmiş bağlantı protokolünden son derece uzak bir tavır sergilemesinin nedeni merak konusu.

Düzensiz göçmenlere atıfta bulunurken sıklıkla “hayvan, katil, insan olmayan ve akıl hastası” nitelendirmelerinin yanı sıra Trump, Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell’ı “hiçbir fikri olmayan bir aptal” formunda tanımlamasıyla da kendi idaresinin kıymetli isimlerini gaye almaktan çekinmedi.

Trump, 2023’te muhalefete “haşerat” biçiminde seslendiği bir konuşma esnasında, “Ülkemizin sonları içinde haşerat üzere yaşayan, palavra söyleyen, hırsızlık yapan ve seçimlerde hile karıştıran komünistlerin, Marksistlerin, faşistlerin ve radikal sol haydutların kökünü kazıyacağımıza dair size kelam veriyoruz.” diyerek, kutuplaştırıcı telaffuzuyla bir kere daha tenkitlerin odağı haline geldi.

Trump’ın radikal söylemlerinde son 9 yılda 3 kat artış

California Üniversitesinde yürütülen bir araştırmaya nazaran, Trump’ın siyasal söylemlerindeki “saldırgan ” söz kullanımında 2015’ten 2024’e önemli artış gözlemlendi.

Trump’ın telaffuzlarının yıllar içindeki gelişiminin incelendiği araştırmada, hitabetinin “agresif” telaffuzlara daha çok evrildiğine dikkati çekildi.

Trump’ın konuşmalarında argo ve hakaret içeren tabir kullanma oranı, 2016’dan 2024’e yaklaşık 3 kat arttı.

“Siyasi lisanda katiyen yeni bir devrin eşiğindeyiz”

Missouri State Üniversitesinden İrtibat Çalışmaları Profesörü Brian L. Ott, Trump’ın siyasi üslubuna ait AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Ott, toplumsal medya üzere dijital ortamlarda kurulan irtibatın, bireylerin irtibat biçimlerini, kültürel anlayışlarını ve farkındalık seviyelerini esaslı bir biçimde dönüştürdüğüne dikkati çekti.

Trump’ı, “siyasi telaffuzun değişiminin sebebi değil sonucu” olarak gören Ott, “Siyasi lisanda katiyetle yeni bir periyodun eşiğindeyiz.” dedi.

Bu periyodun toplumsal medya üzere dijital irtibat araçlarına bağımlılığın artmasıyla biçim aldığını söyleyen Ott, kelam konusu irtibat araçlarının devamlı kullanımıyla bireylerin zihinsel, duygusal ve ahlaki istikametinin zayıfladığına, insanların giderek daha “yüzeysel ve duyarsız” hale geldiğine işaret etti.

Ott, dijital medyanın insanları daha bilgisiz, dikkati dağınık ve kolay düşünen bireylere dönüştürdüğünü lisana getirerek, “Başkan Trump, dijital medyanın tüm insanlığı nasıl etkilediğine dair çarpıcı bir örnek.” tabirini kullandı.

Ott, ayrıyeten Trump’ın biçimi ve telaffuzlarıyla “güçlü ve maskülen” bir imaj çizmeye çalıştığının altını çizdi.

Trump’ın “kutuplaştırıcı” atılımları telaffuz sonlarını aşıyor

Belli kısımları amaç alan telaffuzları sonucunda toplumsal ötekileşmeye yol açan Trump, siyasetleriyle da bu tavrını sürdürdü.

19. yüzyılın başlarından itibaren ABD göçmen siyasetinde sıklıkla kullanılan “alien” (yabancı) tabiri standart bir terim olarak kalsa da toplumsal değişimlerle birlikte yeni çağrışımlar ortaya çıktı.

Olumsuz yan manalar taşıdığı gerekçesiyle eleştirilen tabirin, göçmenlik siyasetinde dilsel bağlamda değişim uğraşında bulunan eski Lider Joe Biden idaresince ‘non-citizen’ (vatandaş olmayan) olarak değiştirilmesine karşın, Trump başkanlık misyonuna geldiğinde bu karara karşı çıktı.

Trump idaresi tarafından tekrar uygulamaya konulan terim, sistemsiz göçmenlere yönelik “toplumun dışlanmış bireyleri” algısı yaratarak idarenin “kutuplaştırıcı” üslubunu bir defa daha ortaya koydu.

Trump, telaffuzlarıyla karşı tarafa “savaş açıyor”

Stanford Üniversitesinden Siyaset Bilimi Profesörü Terry Moe de Trump’ın bu biçimde konuşarak sağcı çevrelerdeki seçmenlerin takviyesini kazandığını söyledi.

Cumhuriyetçilerin kutuplaştırıcı telaffuzlar kullanarak karşı tarafa bir nevi “savaş açtığını” vurgulayan Moe, “Trump’tan etkilenen Cumhuriyetçi kesim muvaffakiyete giden yolun bu biçimde konuşmaktan geçtiğini düşünüyor.” diye konuştu.

Moe, benimsedikleri üslubu bu savaşın bir kesimi olarak kullandıklarına dikkati çekerek, hitap ettikleri bölümün hislerini “bu biçimde harekete geçirdiklerini” aktardı.

New York Times (NYT) ile Siena College iştirakinde yürütülen anket datalarında de 30 ila 44 yaşındaki erkeklerin birebir yaş aralığındaki bayanlara nazaran önemli farkla “Trump yanlısı” olduğu ortaya konuldu.

Agresif ve saldırgan telaffuzlarıyla “masküleniteyi” kampanyasının bir kesimi olarak kullanan Trump, bilhassa Z jenerasyonu erkeklerinden daha fazla takviye görüyor.

About The Author

admin

See author's posts